Tuesday, April 11, 2017

"Fransalmanya", Yeniden!

2003 yılında, ikinci bir "Irak Savaşı" başlamadan önce, Fransa ile Almanya arasında "Fransalmanya" kavramı çevresinde bir diplomasi başlamıştı.
Fransız Lider Chirac ile Alman Lider Schröder arasındaki görüşmelerle, "Fransalmanya"nın "tarihsel ve güncel" değeri hatırlanmıştı.
ben de, bu görüşmelerle ilgili bazı notlar yazmıştım, "Fransalmanya"nın Avrupa Birliği'nin oluşumundaki yerine değinmiştim, "Fransalmanya"nın Fransa'nın ve Almanya'nın kültür tarihlerindeki kaynaklarına ve örneklerine yönelmiştim.
örneğin, "Aydınlanma" akımı açısından bazı Alman yazarlarla Fransız yazarlar arasındaki benzerlikleri ele almıştım. Goethe, Kant, Voltaire, Diderot, Hugo gibi yazarların Alman mı, Fransız mı olduklarını unuturuz neredeyse! bir çok Alman yazar,  Fransız kentlerinde yaşıyor gibidir yazarken, bir çok Fransız yazar da, Alman kentlerinde yaşıyor gibidir.
18. ve 19. Yüzyıl'ın bir çok yazarları, "Fransalmanya"yı öngörmüşlerdir.
Alman yazar Karl Marx'ın damatları Fransızlardı, "Paris Komünü" sırasında Paris'i ziyaret eden Alman yazarlar Marx ve Engels, Paris'te Fransız yazarlar kadar saygı görmüşlerdi.
Marx'ın ve Engels'in liderlik yaptıkları 1. İşçi Enternasyonali Derneği'nde, Avrupa'nın hemen her ülkesinden üyeler vardı.
Victor Hugo, "Avrupa Birliği"ni (eski anlamda!) 19. Yüzyıl'da savunuyordu. Fransız yazar Stendhal de, "Avrupa Birliği"ne yönelik düşünceler üretiyordu.
politik alanda ise, böyle bir birlik eğilimi daha da çok hissedildi.
örneğin, "Fransız işçi sınıfı ile Alman işçi sınıfı"nın birbiriyle ilişkili bir politik etkinlik yürütmesi, 1789 Fransız Devrimi'nden 1848 Alman Devrimi'ne, bir çok kez talep edilmişti. Fransız kapitalistlerle Alman kapitalistler de birlikte çalışmaya yönelmişlerdi. öte yandan, dünyayı kuşatan "kolonyalizm" ("sömürgecilik"), Avrupa ülkelerinin kapitalist sınıflarını birbirleri ile çalışmaya koşullandırmaktaydı. Afrika'nın paylaşılması ve farklı Avrupa devletlerinin Afrika'yı "koloni"leştirmesi, "emperyalizm"in ve "global kapitalizm"in 19. Yüzyıl'da gelişmesi ile koşut ilerlemişti.
20. Yüzyıl ise, "Avrupa Birliği"nin çeşitli nedenlerle engellendiği ve Birinci Dünya Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı ile Avrupa ülkelerinin yıkıldığı bir yüzyıl oldu. 1945 sonrası, Avrupa ülkelerini yeniden kuran ve restore eden yine "Avrupa Birliği"ni yönelmiş sosyal demokratlar, Hristiyan demokratlar, liberaller, komünistler, sosyalistler oldu. bugün hâlâ, Fransız Sosyalist Partisi, Alman Sosyal Demokrat Partisi, İspanyol Sosyalist Partisi, İngiliz İşçi Partisi, Portekiz Sosyalist Partisi gibi akımlar ve siyasî partiler, Avrupa ülkelerini yönetiyorlar.
geçenlerde, Almanya'da "Bundestag"da "Cumhurbaşkanlığı Seçimleri" yapıldı ve beş aday arasından, Almanya Sosyal Demokrat Partisi Adayı eski Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier Almanya Cumhurbaşkanı seçildi. Steienmeier gibi dünyaya açılmış sosyal demokrat bir liderin Almanya Cumhurbaşkanı seçilmesi, "Fransalmanya" ve "Avrupa Birliği" yönünde ilginç bir ilerleme oldu, başka bir çok sonuçlarının yanında, Alman dış politikasında ilginç gelişmeler olacağını sezmek olanaklı.
Fransa'da ise, Başkanlık Seçimleri var, adaylar seçimlere hazırlanıyorlar, Fransız seçimlerini halk yapacak. bu nedenle, Almanya'dakinden farklı bir seçim var Fransa'da.
Fransız Sosyalist Partisi Adayı Francis Fillon'un Milliyetçi Aday Le Pen arasında geçeceği tahmin edilen seçimlerde başka adaylar da var. ama, Fransız Başkanlık Seçimleri'nde sosyal demokratların, sosyalistlerin, liberallerin ve komünistlerin oyları çok önemlidir.
"Fransalmanya" açısından, Fillon'un seçilmesi ilginç olur, Fillon'un "Avrupa Birliği"ne Fransa'nın katkılarının arttırılması yönünde politikaları var,  böyle bir olasılık da, "Avrupa Birliği"ni bir süre rahatlatacak bir gelişme içeriyor.
"Fillon+Steinmeier"="Fransalmanya", çok iyi bir olasılık!
"Avrupa Birliği"nde, çeşitli alanlarda "olası bir kaos"un kimseye yararı olmaz, böyle bir olasılığa karşı, politik bir seçenek üretmek, "Fransalmanya"nın işlevi!
"koalisyonlu" bir "Fransalmanya"nın daha da çok yarar getireceğini öngörebiliriz. Almanya'daki "koalisyon" sürerken, Fransa'da da(Başkanlık Seçimleri ardından) bir "koalisyon"u önerebiliriz.
SİNAN ÖNER



No comments:

Post a Comment